Geri Dönüşüm Yolculuğum
Geri dönüşüm sadece çevre ile ilgili bir olgu değil,
Geri dönüşüm aynı zamanda kadınların çocukların hayatlarına dokunmak benim için.
Onlara daha iyi yaşam koşulları sağlanması için destek olmak.
Onların hayallerini dinlemek.
Onların hedeflerine ilham olmak.
Onların geleceklerine umut olmak.
As long as I concern, recycling isn’t only environmental fact , it is also about touching women and kids life, It is also about creating better life standards for them.
Listening about their dreams, being inspiration for their life targets, being hope for their future.
#petrecycling #sustainability
#enviroment #enviroment
#preventedoceanplastic
Hepimizin Bir Dünyası Var
Esenyurt Belediyesi’nin 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesi ile düzenlemiş olduğu “Hepimizin Bir Dünyası Var” temalı panelde Kültür Eski Bakanı Sn Ercan Karakaş moderatörlüğünde kıymetli hocalarımız ile birlikte katkıda bulunduk.
#worldenvironmentday
#5june
#dunyacevregunu
#esenyurtbelediyesi
4.Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Günü
Sayın Elif GÜRAY KAYADUMAN davetimizi kırmayarak 4.Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik günümüze gelmeleriyle bizi çok mutlu etmiştir. Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kampüs Kulübü olarak katkılarından dolayı kendilerine çok teşekkür ederiz.
polimer, polimermühendisliği, geridönüşüm, yalovaüniversitesi, sürdürülebilirlik
PET hakkında daha fazla bilgi edinin
PET (veya PETE, PETP, PET-P ) polietilen (veya polietilen) tereftalattır. Bir polyester formu, iki monomer, etilen glikol ve saflaştırılmış tereftalik asit kombinasyonundan yapılan plastik bir reçinedir.
Virgin PET, dünyanın çekirdeğinden ham petrol ve doğal gaz çıkarımı yoluyla yapılır. Erimiş bir sıvı oluşturmak için ısıtılır, ardından kalıplanır ve PET plastik kaplar oluşturmak için katılaştırılır.
Pek çok atık yönetim sistemi tarafından kabul edildiğinden, dünya çapında en çok geri dönüştürülen plastiktir. PET’in net kabartma ve iyi etiketleme yoluyla geri dönüşüm için tanımlanması da kolaydır. Soda şişeleri, su şişeleri ve gıda kavanozları için düzenli olarak kullanılır.
Çift eksenli streç
Hem gerdirme hem de üfleme yoluyla rPET iki yönde hareket ettirilir. Bu yöntem, rPET’e mükemmel bariyer özelliklerine ve mukavemetine sahipken cam benzeri berraklık kazandırmaktan sorumludur.
PET’te İçsel Viskozite (IV)
IV, PET’in gücünü ve işlevselliğini gösteren polimerlerin moleküler ağırlığının ölçüsüdür. IV ne kadar yüksekse, çekme mukavemeti o kadar iyi, erime noktası o kadar yüksek ve donma noktası o kadar düşük, bu nedenle yüksek IV en iyisidir.
PET şişe ve kavanozların nitelikleri ve faydaları
PET kullanmanın aşağıdaki nitelikleri ve faydalarının tümü rPET için de geçerlidir, birinci çubuk: %100 saf rPET şişeler, kirlilikler ve daha düşük IV nedeniyle hafif bulutlu bir görünüme sahip olabilir. Bu, tüketiciler için kabul edilebilir bir takas olabilir, ancak değilse, biraz daha az sürdürülebilir bir rPET ve PET karışımı kullanılarak kolayca düzeltilebilir.
- Kırılmaz: camın banyolar, mutfaklar ve perakendeciler gibi potansiyel bir tehlike olabileceği ortamlarda kullanım için idealdir ve hareket halinde tüketim için mükemmeldir
- İyi Bariyer özellikleri daha uzun bir raf ömrü anlamına gelir: PET ambalaj mükemmel gaz ve nem bariyeri özelliklerine sahiptir ve mikroorganizmaların ve O2’nin nüfuz etmesine karşı dirençlidir, yani yiyecek ve içecekleri ve oksijen veya karbon dioksit, alkoller, yağlar içeren ürünleri ve seyreltilmiş halde tutabilir. diğer plastiklerle karşılaştırıldığında daha uzun süre asit tazeliği
- Hafiflik: Eşdeğer cam ambalajın ağırlığının %10’u kadardır, bu da kullanımı kolay ve taşıması inanılmaz derecede verimli olduğu anlamına gelir, bu nedenle karbon emisyonlarını düşürür
- Şeffaf: İçeriği görüntülemek için cam ambalajla aynı netlikte ve çekicilikte
- Termostabil: En yaygın soğuk doldurulan PET şişeler ve kavanozlar -40 ila 60 derece arasındaki sıcaklıklara dayanabilir. CPET veya çift ISBM işlemi kullanılıyorsa, geleneksel bir fırının ısısına 230 santigrat dereceye kadar dayanabilen sıcak doldurma şişeleri yapmak mümkündür. PET ayrıca diğer plastiklerden daha yüksek bir ısı bozulma sıcaklığına (HDT) sahiptir.
- Yeniden kullanılabilir, yeniden kapatılabilir ve tamamen geri dönüştürülebilir: şişeler ve kavanozlar yeniden kullanılabilir ve polimer, granül haline getirilmek üzere yeniden işlenebilir ve yeni PET hammaddesi oluşturmak için orijinal tedarik zincirine yeniden yerleştirilebilir
- Kolay geri dönüştürülebilir: Avrupa çapında geri dönüşüm tesisleri tarafından geniş çapta kabul edilir ve 1 numaralı geri dönüşüm kabartması ve etiketi ile ayırt edilmesi kolaydır: Virgin PET’in %90’ı Finlandiya gibi ülkelerde geri dönüştürülmüştür.
- Diğer plastiklerden daha sürdürülebilir: PET, diğer plastiklere göre daha düşük üretim karbon ayak izine sahiptir
- Özelleştirilebilir: Özellikle Tek Aşamalı enjeksiyon şişirme işlemi ile birçok dairesel olmayan şekil ve değişen hacimlerde oluşturulabilir.
- Ucuz: Yüksek miktarda PET arzı vardır ve bu nedenle diğer plastiklere göre daha düşük maliyetlidir
PET ve Cam
Artıları
- PET, camdan 40 kata kadar daha hafiftir
- PET, camdan 5 kat daha ucuzdur
- PET kırılmaz olduğu için camdan daha dayanıklıdır
- PET, cam gibi sağlığa çok zararlı bakteriler, mantarlar ve protistler dahil mikrobiyal biyofilmler oluşturmadığından daha güvenlidir.
- PET üretim süreci çevre için cam üretiminden daha iyidir
Eksileri
- Cam daha net olabilir, ancak yüksek kaliteli PET cam benzeri bir görünüme sahip olabilir
- PET, zeminden ham petrol çıkarırken, cam kum kullanır.
Analizler, ambalaj malzemesi olarak PET’in genel çevresel etkisinin daha düşük olduğunu ve bunun büyük ölçüde camın ağırlığından kaynaklandığını gösteriyor. PET çok daha hafiftir ve nakliye için çok daha az CO2 kullanır. Ayrıca, PET tamamen geri dönüştürülebilir (cam gibi) ve kırılmaz, bu nedenle üretim çok daha yüksek düzeyde kullanılmış ürün ve çok daha az kırılma/hasar sağlar.
PET ve Alüminyum
Artıları
- 330 ml’lik bir PET şişe ile 330 gr’lık bir PET şişe, 1300 gr CO2 emisyonu kullanan aynı boyuttaki bir alüminyum kutu ile, PET, alüminyumdan üretmek için sera gazı miktarının yarısını kullanır.
- PET, alüminyumdan %20-30 daha az maliyetlidir
- PET, yeniden kapatılabilir olduğu için tüketici için daha uygundur, oysa kutular kapatılamaz
- PET, şekiller, hacimler ve renkler için daha fazla seçeneğe sahiptir
- PET üretimi daha fazla altyapıya sahiptir, bu nedenle üretim maliyeti daha az olan teneke kutulara göre daha düşüktür.
Eksileri
- Alüminyum kutuları soğutmak için PET şişelere göre daha az güç gerekir
- Çok hafif olmaları nedeniyle alüminyum kutuları taşımak için PET şişelere göre daha az alan gerekir
Alüminyum üretiminden kaynaklanan CO2 emisyonları, yeniden kapatılamayan ambalajlardan kaynaklanabilecek yiyecek ve içecek atıkları ve birçok üretim altyapısının değiştirilmesinin maliyeti göz önüne alındığında, PET çok daha sürdürülebilir bir seçimdir.
rPET nedir?
rPET, geri dönüştürülmüş polietilen tereftalattır. rPET’in en önemli etkisi yaratılışındadır: Virgin PET ile karşılaştırıldığında sera gazı emisyonlarını %71 oranında azaltır ve üretmek için %79 daha az enerji gerektirir. Bu, rPET’e normal PET’in dörtte birinin altında, kg başına 0,45 CO2’ye karşılık kg başına 2,15 CO2’de çok daha küçük bir karbon ayak izi verir. rPET şişe ve kavanoz üretimi 2017 yılında %29,5 büyüdü.
rPET, endüstriyel atıkların ve tüketici sonrası PET’in toplanması ve ayrıştırılması, malzemenin pul haline getirilmesi, ardından yeni ürünlere dönüştürülebilen bir granül oluşturmak için temizlenmesi ve kurutulmasıyla üretilir. rPET iki şekilde üretilebilir:
Tüketici Sonrası
Tüketiciler tarafından atılmadan önce kullanılmış olan PET anlamına gelir. Geri dönüşüm kutularından, okyanustan veya çöplüklerden toplanabilir. Tüketici sonrası geri dönüşüm, plastiğin çevreden uzaklaştırılmasında etkilidir ve rPET oluşturmak üzere yeniden işlenir.
Sanayi sonrası
Üretim sürecinde atık olarak toplanan PET’tir. Bu, yeniden kullanılabilir ve üretimi daha verimli ve sürdürülebilir hale getirir. Ayrıca rPET oluşturmak için yeniden işlenir.
rPET’in faydaları
rPET, bazı ilave ekstralarla birlikte PET şişe ve kavanozların tüm avantajlarına sahiptir. İş açısından bakıldığında, ambalajlara daha fazla rPET eklemek, bir işletmenin daha geniş bir müşteri tabanıyla özdeşleşebileceği ve geri dönüştürülmüş ambalaj talebini ve sürdürülebilir çabalara cevap vererek satışlarını artırabileceği anlamına gelir. Buna ek olarak, rPET kullanımı, malzeme arzını artıracak ve maliyetleri düşürecek geri dönüştürülmüş plastikler için daha fazla talep ve pazara yol açar – iş ve çevre için bir kazan-kazan.
Saf PET şişelerin tüm avantajlarına sahip olmanın yanı sıra – rPET’in birçok çevresel kazanımı vardır:
- Üretmek için saf PET’ten %79 daha az enerji ve daha az su kullanır
- Taşımacılık karbon emisyonlarını azaltır: talep arttıkça, daha yerel ve güvenilir bir rPET arzı da vardır ve bu da rPET’in uluslararası olarak taşınması ihtiyacını sınırlar
- Çöp sahasına daha az plastik gidiyor: Geri dönüşüm ve çöp sahasına giren malzemenin durdurulması yoluyla, parçalanması gereken yıllar boyunca yeraltı suyuna toksik kimyasallar sızmıyor
- rPET ofsetlerini kullanarak, yeni PET yaratma ihtiyacını ortadan kaldırarak, dünyadan kaynak çıkarma ihtiyacının azaltılması
- Şişe iade planlarını ve tüketici sonrası geri dönüşüm programlarını teşvik etmek ve bunları endüstride bir norm haline getirmek – plastik atıkların okyanusa karışma olasılığını azaltmak
- Maliyetleri düşürme – geri dönüştürülmüş malzemelere yönelik tüketici talebi arttı ve bu nedenle fiyatları ve nakliye maliyetlerini aşağı çekiyor, ayrıca iyi tasarıma odaklanmak, şişe ve kavanoz üretim sürecinde kullanılan plastik miktarını azaltarak maliyetleri ve israfı azaltmak anlamına geliyor
- Geri dönüştürülmüş ambalaj için tüketici talebini karşılamak, satışları artırmak ve geri dönüştürülmüş malzeme pazarını ilerleterek maliyetleri düşürmek
Kaynak : https://embaco.com/
Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
Çevreci Yönetici Kadınlar Çevreye El Koydu
2005 Çevre Kanunu ile birlikte 13 yıldır tüm Türkiye’deki belediyelerle birlikte çalışarak çöplerin ayrıştırılması ve ambalaj atıklarının geri dönüşüme kazandırılması hususunda emek veren yönetici kadınlar biraraya gelerek ortak hareket etme kararı aldı.
Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetim Merkezi eski Direktörü Aynur Acar’ın öncülüğünde biraraya gelen kadınlar, “Atık Yönetimi ve Geri Dönüşümün Önemi” konusunda toplum bilincinin yaygınlaştırılması, ekonomik değeri olan atıkların geri dönüşüme kazandırılması ve ülke kaynaklarının korunması adına birlikte eğitim, seminer ve konferanslar vermek üzere TÜÇEM Platformu altında birleştiler.
Tüm çevre ve atık yönetimi konularında uzman ve yönetici olan kadınların toplandığı platformda, şu isimler yer alıyor:
– Aynur Acar (Çevre ve Atık Yönetimi Danışmanı),
– Nihal Sözbir Karakuş (DEHA Biodizel Genel Müdürü),
– Rahşan Bukni Ulus (ULUS Çevre Danışmanlık Genel Müdürü),
– Neslihan Boyacılar (TAP Genel Sekreteri),
– Eylem Öztürk (ÖZANCAM Genel Müdürü),
– Elif Güray Kayaduman (ONUR Plastik Geri Dönüşüm Direktörü),
– Elif Kara (AGİD Derneği Yetkilisi),
– Mine Göknar (TURMEPA Genel Müdür Yardımcısı),
– Feray Polat (BİOGAZ Bilgilendirme Merkezi Genel Müdürü),
– Esra Canpolat (SEHAD Kurucusu).
Kaynak : https://www.suvecevre.com/
Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik
Yalova Üniversitesi’nin ‘Sıfır Atık’ vizyonu doğrultusunda verimliliğin artması, israfın önüne geçilmesi, maliyetlerin azaltılması ve çevresel risklerin en aza indirilmesi amaçlarına yönelik olarak bu yıl dördüncüsü düzenlenen Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Günleri’nde İklim değişikliğinden geri dönüşüme, sürdürülebilirlikten döngüsel ekonomiye kadar pek çok konu derinlemesine tartışıldı.
Yalova Üniversitesi Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kampüs Kulübü, Polimer Mühendisliği Bölümü ve Polimer Mühendisliği Derneği tarafından düzenlenen 4. Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Günleri, 15 Temmuz Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci ve Rektör Danışmanı ve Polimer Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öksüz’ün katılımıyla gerçekleşen 4. Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Günleri, geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalara imza atan isimleri buluşturdu.
“İhtiyaç Fazlası Malzemeler Gerektiğinde Paylaşılabilir”
4. Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Günleri’nin açılış konuşmasını gerçekleştiren Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci, ihtiyaç fazlası malzemelerin gerektiğinde paylaşılabileceğinin altını çizerek, “Geri dönüşüm, çağımızda çok önemli bir değer kazanma etkinliğidir. Değerlerimiz ve kıymetlerimiz, daha fazla kullanılabilirlik niteliğine sahip olmasına rağmen bir defa kullanıyor ve akabinde onlardan vazgeçiyoruz. Yiyecekler, kıyafetler ve kullanılabilecek malzemeleri, bizim dışımızda başkalarının ihtiyacı varken atıyoruz. Bu durum çağımızın en önemli sorunlarından biridir. Bunlar madde olarak bir değerdir ve tekrar kazanılarak kullanıma kazandırılabilir. Bu açıdan sürdürülebilirlik önemlidir. Sürdürülebilirlik bir anlayışa ve yaşam tarzına dönüştürülmelidir. İnsanlar plastik ve şişe gibi maddeleri atarken onun bir değer olduğunu, dönüştürülebileceğini unutmadan onun bir kıymet olduğunu fark etmelidir. Plastik malzemelerin doğada yaşama ömrü çok uzun. Bu açıdan sıfır atık duyarlılığıyla hareket edilmelidir. Elimizdeki her maddi kıymeti olabildiğinden fazla yararlanabilecek şekilde kullanmayı bir anlayış haline getirmeliyiz” diye konuştu.
“Bilinçlendirme Çalışmaları Yapılmalı”
Plastik malzemelerinin günah keçisi olarak görüldüğünü ifade ederek sözlerine başlayan Rektör Danışmanı ve Polimer Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öksüz, “Endüstriyel olarak kullanılan plastik malzemeler, petrol türevlerinden üretiliyor. Türkiye petrol açısından dışa bağımlıdır ve ciddi miktarlarda para ödemektedir. Su şişesini bile birçok insan çöpe atmak durumuyla karşı karşıya kalıyor. Oysa bunların tekrar kullanılıp ekonomiye kazandırılması gerekmektedir. Bunların geri dönüşümü metal ve seramiğe kıyaslanınca daha kolaydır. Bu bağlamda bilinçlendirme çalışması yapılması gerekiyor. Plastik malzemelerin doğaya atılmasının önüne geçilmesi büyük bir önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.
“Saklama, Paylaş”
Yalova geneli geri dönüşüm kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Yalova Üniversitesi Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kampüs Kulübü başkanı Aybüke Sultan Demirel ise “Her yıl düzenlenen Uluslararası Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Fuarı’nda yer almaktayız. ‘Tüketim çılgınlığına son’ diyerek, aynı kıyafeti giydik ve zorunlu kalmadıkça alışveriş yapmamaya çalıştık. Kullanmadığımız eski kıyafetleri değerlendirmek için çantaya dönüştürdük. ‘Saklama, Paylaş’ projesiyle kullanmadığımız eşyalarımızı ihtiyacı olan minik arkadaşlarımızla paylaştık. Çekirdekten fidana diyerek birçok çekirdeğin fidana dönüşmesini sağladık. Sizlerin de bildiğiniz üzere bal arılarının nesli tükenmekte. Bu bağlamda bal arılarına yardımcı olması açısından onların sevdiği çiçek ve tohumları, meyve sebze kabuklarını, toprak ve kâğıtla birleştirerek doğaya bıraktık. Ömrünü tamamlayan lastiklerden kedi evleri yaptık. Kampüs içinde çöp toplayarak temiz bir kampüs olmak adına farkındalık yarattık” dedi.
4 yıldır ana sınıfından başlayarak öğrencilere eğitim verdiklerini dile getiren Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kampüs Kulübü Akademik Danışmanı ve Polimer Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi H. Aylin Karahan Toprakçı, bu eğitimden faydalanan öğrencileri sahneye davet ederek geri dönüşüme dair fikirlerini ifade etmeleri için söz hakkı verdi.
“İklim Değişimi İnsan Faaliyetlerinin Bir Sonucu”
Daha sonra söz alan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Levent Kurnaz ise iklim değişimine dikkat çekerek iklim değişiminin insan faaliyetlerinin bir sonucu olduğunu ifade etti. İklim değişiminin gelecekte birçok tehlikeyi de beraberinde getirdiğini belirten Kurnaz, sıcaklık artışının bir sonucu olarak eriyen buzulların dünya üzerinde birçok yerleşimin sular altında kalmasına neden olacağını da sözlerine ekledi.
PAGEV Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Pala ise Türkiye plastik sektörünün ithalat ve ihracatı da dikkate alarak dünya genelindeki görünümünü değerlendirerek, sektöre yönelik yapmış oldukları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Yerli Yeşil Yeni projesinin editörü ve kurucusu aynı zamanda Afyon Kocatepe Üniversite’sinde Dr.Öğr. Üyesi olan Murad Tiryakioğlu ise Türkiye’nin yerli üretim kapasite ve yeteneklerine ilişkin bir farkındalık ve tarihsel tecrübelere dayanan bir gündem açarak “Sürdürülebilirlik” hakkındaki çalışmalarını hakkında bilgi verdi.
İkinci oturum da ise, ÇEVKO Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı’nda eğitim şefi Ethem Murat Anaç söze başlayarak Türkiye’de ambalaj atıklarının ekonomik ve düzenli geri kazanımı için sanayi, yerel yönetim ve tüketicilerin katkı ve katılımları ile sürdürülebilir bir geri kazanım sisteminin kurulması için yapılan sıfır atık ve geri dönüşüm çalışmalarından bahsetti.
Lenzing firmasında teknik müşteri hizmetleri müdürü Aycan Günay ise firmanın ağaç bazlı yenilenebilir ham maddeden üretilen viskon, modal ve lyocell gibi selülozik elyafları ticari ölçekte üreten, sektörde çok önemli bir payı olduğunu ve sürdürülebilirlik stratejileri doğrultusunda hammadde alımı ve üretim süreçlerinde çevre dostu prensiplerle hareket etmekte olduğunu anlattı.
‘Geçmişte yapılan mimari eserlerden örnek alınmalı’
İklimbaba Platformu kurucusu aynı zamanda yazar olan Arif Ergin ise konuşmasında hayatlarımızı ve alışkanlıklarımızı değiştirmezsek kaçınılmaz sonuca hızla ulaşacağımızı, bir şeyler yapma şansı olan son nesil olabileceğimizi ve harekete geçmezsek çok geç olacağını vurgulayarak geçmişte yapılan mimarinin sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomiyle olan ilişkilerini anlatarak misafirleri tarihi bir yolculuğa çıkardı.
Kaptan Geri Dönüşüm firması genel müdür yardımcısı Elif Güray Kayaduman ise PET şişe geri dönüşüm endüstrisinde yaptığı ve kadınlardan oluşan TÜÇEM Çevreci Yaşam Platformu’nda yapılan çalışmalardan bahsederek oturumu sonlandırdı.
Etkinlik sonunda Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kampüs Kulübü aralarında Arif Ergin imzalı Tekvin kitabı bulunan çeşitli hediyeleri çekiliş düzenleyerek katılımcılarına teşekkür amaçlı takdim etti. Değerli konuşmacılara ise plaket yerine farkındalık oluşturmak amacıyla Yalova Üniversitesi Polimer İşleme Laboratuvarında pet şişe kapaklarının geri dönüşümüyle yapılan anahtarlıklardan, Hagelson firmasının atık halıdan geri dönüştürerek yaptığı saksılardan ve Porima3d firmasının 3 boyutlu yazıcı kullanarak ürettiği küçük hediyelerden takdim etti. Hem akademik hem de uygulamaya yönelik bilgilerin paylaşıldığı 4. Geri Dönüşüm Günleri’ne akademik camia ve öğrencilerin yanısıra halkın da katılımı etkinliğe renk kattı.
Kaynak : https://polimer.yalova.edu.tr/
İHA “Su Yaşamdır” Haberi
Ataşehir Belediyesi’nin etkinliğinde buluşan uzmanlar, su kaynaklarının korunması için herkese görevler düştüğüne dikkat çekerek, “Bir damla suyu dahi boşa akıtmaktan kaçınalım” uyarısında bulundular.
Ataşehir Belediyesi’nin etkinliğinde buluşan uzmanlar, su kaynaklarının korunması için herkese görevler düştüğüne dikkat çekerek, “Bir damla suyu dahi boşa akıtmaktan kaçınalım” uyarısında bulundular.
Ataşehir Belediyesi, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyun önemine dikkat çekmek ve iklim krizine karşı farkındalık oluşturmak amacıyla Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde “Su Yaşamdır” konulu bir konferans düzenledi. Konferansta giderek büyüyen su sorununa dikkat çekilerek, kaynakların korunması ve çoğaltılması konusunda katılımcılara bilgiler aktarıldı.
Konferansta, Çevre Eğitimi ve Atık Yönetimi Derneği (TÜÇEM) Başkanı-Çevre Danışmanı Aynur Acar “İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına Etkisi”, Kimya Yüksek Mühendisi-TÜÇEM Başkan Yardımcısı Nihal Sözbir Karakuş “Atık Yağların Suya Etkisi”, Pet-Plastik Geri Dönüşüm Uzmanı Elif Güray Kayaduman ise “Denizlerimizi Plastiklerden Nasıl Koruyabiliriz” konularında sunum yaptı.
“Suyun önemini bir kez daha anlamak ve anlatmak için buradayız”
Ataşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Ayten Bağdatlıoğlu Kartal, “Dünya kaynaklarımızın hızla tükendiği bugünlerde özellikle su kaynaklarımızın korunması için Ataşehir Belediyesi olarak farkındalık oluşturan çalışmalara imza atıyoruz. Bugün de suyun önemini bir kez daha anlamak ve anlatmak için buradayız. Yaşam kaynağımız olan suyu bilinçli kullanarak ve kaynakların korunmasına katkı sağlayarak hepimiz üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz” dedi.
“Atık miktarını azaltma, yeniden kullanma ve geri dönüştürme alışkanlıkları kazandırmalıyız”
Denizlerin plastiklerden korunması için bireysel ölçekte önlemler alınması gerektiğini ifade eden Elif Güray Kayaduman ise şunları söyledi:
“Okyanuslara her yıl 12 milyon tondan fazla plastik atık giriyor. Dünyamızı bu kadar tehdit eden plastik atıklara maalesef insanların bilinçsiz ve sorumsuz davranışları sebep oluyor. Bunun için insanların plastikleri kullanırken, bilinçli davranmaları gerekiyor. Ekosistemdeki dengeyi korumak için bireylerin günlük hayatta atığın miktarını azaltma, yeniden kullanma ve geri dönüştürme gibi bazı alışkanlıklar kazanmasını sağlayabiliriz. Böylece doğaya ve okyanuslara sızmasını önleyerek plastik atık kirliliğinin önüne geçebiliriz.”
“Bitkisel atık yağlar, su kirliliğinin yüzde 25’ini oluşturuyor”
Gıda maddelerini kızartmak amacıyla kullanılan yağların, iki kullanımdan sonra atık haline geldiğini belirten Nihal Sözbir Karakuş, “Lavaboya dökülen bitkisel yağlar sularımızın kirlenmesine neden oluyor. Özellikle deniz canlılarının yaşamını olumsuz yönde etkileyen atık yağlar, çöp depolama alanında da sık sık yangınların çıkmasına yol açıyor. Aynı zamanda kullanılmış bitkisel atık yağlar, su kirliliğinin yüzde 25’ini oluşturuyor. Bu yüzden yağları kaynağında ve doğru bir şekilde toplamak çok önemlidir” diye konuştu.
“Bir damla suyu dahi boşa akıtmaktan kaçınalım”
TÜÇEM Başkanı Aynur Acar ise konu hakkında, “2025 yılında 1,8 milyar insanın su kıtlığı, dünya nüfusunun üçte ikisinin de su stresi yaşayacağı öngörülüyor. Su, yaşamın en temel kaynağıdır. Sağlığımız için de vazgeçilmez bir ihtiyacımızdır. Su kaynaklarının korunması ve verimli bir şekilde yönetimi, sürdürülebilir çevre politikalarının gerçekleştirilebilmesi açısından önem arz ediyor. Son yıllarda, nüfus artışı ve iklim değişikliği nedeniyle dünyanın su kaynakları bu gelişmelerden olumsuz olarak etkileniyor. Sularımızı verimli ve doğru kullanmak geleceğimizi korumaktır. Su tasarrufu sağlamak ise en uygun maliyetli ve çevreci bir yoldur. Su kaynaklarının korunması ile ilgili hepimizin yapacağı bir şeyler olduğunu unutmayalım. Bir damla suyu dahi boşa akıtmaktan kaçınalım” ifadelerinde bulundu.
Konferans sonunda yurttaşlara suların daha verimli kullanımına dikkat çekmek için musluk perlatörü ve su israfını önlemek adına pişirme kâğıdı dağıtıldı.